Türkiye’nin İklim Değişikliği İkinci Ulusal Bildiriminin Hazırlanması Projesi kapsamında “İklim Değişikliği Risk Yönetimi Konferansı” 26 Eylül 2012 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Konferansta iklim değişikliğine uyum ile afet risk azaltımı konularını bütüncül olarak ele alan iklim değişikliği risk yönetimi kavramı tanıtılırken hem uluslararası çalışmalar hem de ülkemizdeki durum ele alındı.
Konferansa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, UNDP Mukim Temsilci Yardımcısı Matilda Dımovska ve AFAD Başkanı Fuat Oktay’ın yanı sıra yerli ve yabancı konuklar katılım sağladı.
Açılış konuşmalarını takip eden oturumlarda İklim Değişikliği Risk Yönetimi ve UNDP’nin Tecrübesi, Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum ve Doğal Afet Risk Yönetimi konuları görüşülürken konferansın panel kısmında ise Türkiye İçin İklim Değişikliği Risk Yönetimi Yaklaşımı ele alındı.
Konferans sonucunda; Afet yönetiminde bütüncül yaklaşımın gerçekleştirilmesi, iklim politikalarının kalkınma politikaları arasında yer almasının sağlanması ve bu maksatla 10. Kalkınma Planı hazırlıklarında iklimle ilgili konuların ele alınmasının sağlanması konularında görüş birliğine varıldı. Ayrıca iklim değişikliğine uyum çalışmalarının desteklenmesi maksadıyla iklim değişikliği risk yönetimi çalışmalarının gerçekleştirilmesi, bölgesel ve yerel uyum çalışmalarının planlanması, homojen ve güvenilir veri ihtiyacı için merkezi bir veri tabanının oluşturulması da karara bağlanan konular arasında yer aldı.
Çeşitli kurumlar tarafından hazırlanan İklim Değişikliği Değerlendirme raporlarında, dünyanın değişik yerlerindeki aşırı hava olaylarında artış olduğu belirtilirken bu verilerin yeterli ve kaliteli olmadığı vurgulandı.
Bu konuyla ilgili olarak İklim Değişikliği Risk Yönetimi Konferansına panelist olarak katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği Dairesi Başkanı Kadir Demirbolat Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 2007 yılında yayınlanan İklim Değişikliği Dördüncü Değerlendirme Raporuna atfen aşırı yağış olaylarının görülme sıklığının arttığını, aşırı düşük sıcaklıkların görülme sıklığının azalmasına karşın aşırı yüksek sıcaklıkların görülme sıklığında artış olduğunu ve kuraklık frekans ve yoğunluğunda da artma eğiliminin gözlendiğini belirtti.
Ülkemizde de iklim değişikliğine bağlı olarak sellerin neden olduğu ekonomik kayıpların depremlerin neden olduğu ekonomik kayıplara eşit hale geldiği vurgulanırken sadece fırtınalarla birlikte görülen yıldırımların neden olduğu can kayıplarının son yıllarda büyük bir artış göstererek 400’e ulaştığı ifade edildi. Buna paralel olarak 2000’li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin sayısında 1960’lı yıllara göre 3 kat, sigorta kayıpları açısından 15 kat ve ekonomik kayıplar açısından 9 kat artış olduğu belirtildi.
İklim değişikliği etkileri ve afetlerden kaynaklanan olumsuzlukları fırsata dönüştürmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentleşmeden kaynaklanan çevre, iklim ve afet ile ilgili sorunların bütüncül olarak ele alınıp bir kentsel dönüşüm projesi kapsamında değerlendirilmesi için kamuoyunda "kentsel dönüşüm" olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile yapılacak düzenlemeler ivedi bir şekilde uygulamaya geçirildi.