Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen İklim Değişikliği 23. Taraflar Konferansı’nda (COP23) diğer katılımcı ülkelerin temsilcilerinin de yer aldığı Üst Düzey Oturum'da bir konuşma yaptı.
İklim değişikliğinin çağın en büyük tehditlerinden olduğunu dile getiren Özhaseki, küresel ölçekli bu tehdite karşı, yine küresel bir ittifakın şart olduğunu ifade etti.
Özhaseki, Paris Anlaşması’nın zorlu yüzyıl sonu hedeflerine ulaşılabilmesi için, 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar’, ‘göreceli kabiliyetler’ ve ‘hakkaniyet' gibi ilkelerinin etkin bir biçimde uygulanmasının bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Paris Anlaşması’nın uygulama esaslarının adil, kapsayıcı ve herkese uygulanabilir nitelikte olmasının son derece elzem olduğunu belirten Özhaseki, "Uygulamadan beklentilerimiz, benzer ekonomik gelişmişlik seviyesine sahip ülkelerin aynı imkanlara erişim sağlamaları ve benzer sorumluluklar üstlenmeleridir. İnanıyorum ki burada alınacak kararlar, anlaşmanın hakkaniyetle uygulanmasına zemin oluşturacaktır." diye konuştu.
Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını vurgulayan Özhaseki, şöyle devam etti:
"Bunların başında enerji sektörü gelmektedir. Yaptığımız çalışmalarla son 10 yılda ülkemizde kurulu gücün yüzde 45’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Ayrıca, hayata geçirdiğimiz Yenilenebilir Enerji Bölgeleri uygulaması ile büyük ölçekli yatırımlar için uygun koşulları sağlıyoruz. Enerji verimliliğinde de önemli adımlar attık. Enerji Verimliliği Eylem Planı'nı hazırladık. Son 15 yılda yaklaşık 41,5 milyon ton petrol eşdeğeri tasarruf sağladık."
Ulaştırma sektöründeki gelişmelere de değinen Özhaseki, "Asya ile Avrupa’yı raylı sistemle birbirine bağlayan Marmaray’ı, Avrasya Tüneli'ni hayata geçirdik. Ayrıca iki kıtayı birbirine bağlayan Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi köprülerini açtık. Hızlı tren hatlarını da yaygınlaştırdık. Bu yatırımlarla zamandan kazanıyor, mesafeleri kısaltıyor ve emisyonlarımızı azaltıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bundan sonra da demiryolu yatırımlarının devam edeceğini ve çevre dostu ulaşım araçlarının kullanımını teşvik edecek adımlar atmaya gayret edeceklerini dile getiren Özhaseki, şunları söyledi:
"Hızla sanayileşen ülkemizde yeşil üretime dayalı, kaynak ve enerji etkin bir sanayi yaratmaya çalışıyoruz. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimizi enerji verimliliği alanında destekliyor, iklim değişikliği konusunda kapasitelerini ve farkındalıklarını geliştiriyoruz. Sera gazı emisyonlarımızın yarısından fazlasını sanayi tesisleri bazında izliyor, raporluyor ve doğruluyoruz."
“Yaşanabilir Bir Dünya Bırakmak İçin Önemli Bir Hedefimiz Var O da ‘Sıfır Atık’”
Özhaseki, "En Az Gelişmiş Ülkeler için Teknoloji Bankası"nın Türkiye'de Gebze’de kurulduğunu, ayrıca ormanlık alanların da son 14 yılda yüzde 45 arttığını söyledi.
"Atıklarımızı kontrol altına almak, gelecek nesillere tertemiz ve gelişmiş bir Türkiye ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için önemli bir hedefimiz var o da sıfır atık.”diyen Özhaseki, Türkiye'nin sıfır atık yaklaşımını başta kamu kurumları, alışveriş merkezleri, havalimanları, okullar, üniversiteler, hastaneler ve konutlar gibi vatandaşların tüm yaşam alanlarında yaygınlaştırmayı hedeflediğini anlattı.
Bunun yanı sıra, Türkiye'nin büyük bir kentsel dönüşüm hamlesi yaptığını belirten Özhaseki, "Bu sayede ekolojik dengeyi koruyan şehirler inşa ediyor, binalarda yüzde 30 oranında enerji tasarrufu hedefliyoruz. Bu çabalarımızın, imkânlarımız ve alacağımız uluslararası destekler ölçüsünde zaman içerisinde artarak devam edeceğini de vurgulamak isterim." dedi.
Özhaseki, Türkiye’nin hızla gelişen bir ülke olduğunu, ülkede her yıl nüfusun yüzde 1’in üstünde, ekonomik büyümenin de yüzde 5 arttığını ifade ederek, ayrıca her yıl enerji sektörüne 10 milyar dolar civarında yatırım yapıldığını aktardı.
“Yeşil İklim Fonu Ve Teknoloji Desteklerine Erişim Talebimiz Var”
Bakan Özhaseki, şunları kaydetti: "Özellikle burada bir hususun altını çizmek istiyorum, bu konu bizim için önemli. 2020 sonrasında gelişmekte olan ülkeler gibi Yeşil İklim Fonu ve teknoloji desteklerine erişim talebimiz bulunmaktadır. Bu talebimize ilişkin olarak Paris öncesi ve sonrasında müzakerelerimiz yoğun biçimde devam etti. Fiji Başkanlığı'nın meselemize göstermiş olduğu hassasiyete müteşekkiriz. Şimdi en büyük beklentimiz, bu talebimizi karşılayacak nitelikte bir kararın burada alınmasıdır."
“BM 26. Taraflar Konferansı'na Ev Sahipliği Yapmak İçin Başvurumuzu Yaptık”
Türkiye'nin 2020 yılında gerçekleştirilecek 26. Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yapmak için resmi başvuruyu yaptığını belirten Özhaseki, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu ev sahipliğinin ülkemizde iklim değişikliği ile mücadele için farkındalığı artıracak eşsiz bir fırsat olduğuna inanıyoruz ve bu konuda desteklerinizi bekliyoruz. Konferansın başarı ile sonuçlanmasını diliyor, Türkiye olarak bunun için yapıcı tutumumuzu sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum."