“Türkiye’de Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifi Kapsamında Kapasitesi Geliştirme Projesi” Ekonomik ve Sosyal Analiz ile Önlemler Programları Çalıştayı 10-14 Temmuz 2017 tarihlerinde Bolu’ da Gazelle Otelde; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Sahil Güvenlik Komutanlığı, TÜBİTAK-MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları ve kıyı illerinde bulunan Büyükşehir Belediyelerinin katılımlarıyla düzenlenmiştir.
Çalıştayın açılışı; Proje lideri Sn. Monica PETERLİN ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Sn. Recep AKDENİZ’ in açılış konuşmaları ile başlamıştır.
Sn. AKDENİZ konuşmalarında; Türkiye’nin vitrini olan denizlerimizin hem yaşam, hem geçim kaynağı olduğunu ayrıca ulaşım, balıkçılık, yüzme suyu alanları, turizm aktiviteleri gibi hem sosyal hem de ticari pek çok amaca hizmet ettiğini vurgulamıştır. Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz bölgesinde yaptığı çevre yatırımlarından, özellikle kara kökenli kirleticilerin önlenmesi için; atıksu arıtma tesisi yatırımları, katı atık depo sahası yatırımları; hava kalitesi ölçüm ağı ve denizde kirlilik izleme programından bahseden Sn. AKDENİZ ülkeler arası işbirliğinin altını bir kez daha çizerek, Bakanlığımızın ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde deniz ekosistemlerinin tahribatının engellenmesi için öncelikle ulusal, ardından da bölgesel sözleşmelerin gereklerini yerine getirme gayretinde olduğumuzu, adımlarımızı, Barselona ve Bükreş gibi bölgesel deniz sözleşmeleri kapsamındaki yükümlülüklerimizin farkında olarak attığımızı ifade etmişlerdir.
Sn. AKDENİZ, sosyo ekonomik uzmanlarımız tarafından; denizlerimize ilişkin ilk değerlendirme sırasında Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifi’ nin ekonomik ve sosyal analize ilişkin gereklilikleri, Akdeniz ve Karadeniz için ekonomik ve sosyal önlem ve baskılar açısından deniz ortamının kullanımları, deniz ortamından elde edilen faydaların tespitinden sonra bozulma maliyetinin belirlenmesi, deniz sularını kullanan sektörler ve deniz ortamının farklı kullanımlarının doğrudan faydalarının, ilgili paydaşlarla birlikte ortaya konulabileceğini ifade ederek Projenin nihai başarısının ilgili paydaşların iletişim içinde ortak sorumluluklar doğrultusunda çalışmasına bağlı olduğunu vurgulamıştır.
Çalıştayda, deniz sularındaki bozulmanın yol açtığı çevresel maliyet ve kaynak maliyetleri / ekosistem hizmetleri ile su kullanımlarının ve bozulma maliyetinin ekonomik analizine ilişkin sonuçlar tartışılmış ve Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifi doğrultusunda oluşturulacak önlemler programının geliştirilmesi için önlemlerin bir ön listesini oluşturulmuştur. Çalışmaya ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ile sosyo-ekonomik analiz ve önlemler programı hazırlanması konusunda Bulgaristan, İtalya ve Hollanda’ dan yabancı uzmanlar katılım sağlamış ve ülke uygulamalarına ilişkin çalışmaları aktarmışlardır.