Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan Çevre Günü'ne özel 507 milyonluk maliyet tutan 458 Çevre Projesi hayata geçti. Projelerin açılışını Bakan Özhaseki yaptı. Ayrıca Alman Parlamentosu'nda alınan karar Özhaseki'nin konuşmasında önemli bir yer tuttu.
Çevre Günü dolayısıyla atıksu arıtma tesislerinden, temiz hava merkezlerine kadar 507 milyon lira bütçeli 458 eserin açılışı; Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin ev sahipliği yaptığı açılış törenine; Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AK Parti Genel Başkan yardımcıları Hayati Yazıcı, Erol Kaya, Mustafa Ataş ve çok sayıda davetli katıldı.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluş olan Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğunu paylaşarak konuşmasına başlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, gelecekte yaşanabilir bir dünya için çevreyle ilgili hassasiyetleri diri tutmanın herkesin vazifesi olduğunu söyledi.
Bakan Özhaseki; “Çevre dünyanın gündeminde önemli bir yer tutuyorsa bunun sebebi insanoğlunun emanet şuurundan uzaklaşmış olması ile izah edilebilir. Bizim inanç değerlerimizde ‘emanet’ hayatın tümünü kuşatan bir kavramdır. Zaman, mekan, eşya, ömür, beden ve çevre bize emanettir. Bizler tabiatın dilinden konuşan bir medeniyetin mensuplarıyız. Yeryüzünde gençlerini fidana benzeten başka bir millete rastlayamazsınız.” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Türkiye'nin farklı noktalarında yapımı tamamlanan tesis ve çevre düzenlemelerinin açılışını yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, çevreyle ilgili konuların tüm dünyada insanlığın geleceğini ilgilendirdiğini belirtti.
İklim değişikliğiyle ilgili yerli ve uluslararası çok sayıda zirve yapıldığını hatırlatan Özhaseki, "Gelecekte yaşanabilir bir dünya için çevreyle ilgili hassasiyetleri diri tutmak hepimizin vazifesi olsa gerek. Türkiye iklim değişikliği ile mücadelede büyük mesafe kat etti. Bu mücadelemizi 2012, 2014 ve 2016 yılında aldığımız “Ozon Tabakasını Koruma Onur Madalyası”yla taçlandırdık." diye konuştu.
Bakan Özhaseki, dünya genelinde 100 yıl önce bir çevre probleminden bahsedilmediğini dile getirerek, "Ne zaman ki dünyada sanayi devrimi ve yüksek teknolojiyle tanışma oldu, bu durumun sürüklemiş olduğu hızlı tüketim anlayışı artık hepimizi dünya ve çevre noktasında bir kere daha dikkatli olmaya sevk ediyor" şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre 2050 yılında dünyada yaşayan insan sayısının 9 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini aktaran Özhaseki, mevcut tüketim alışkanlıklarıyla dünyanın çok daha kötü bir noktaya gideceğine dikkati çekti.
Özhaseki, sanayi ve teknolojide büyümenin sosyal yaşamda, yerleşmede, yapılaşmada ve ekosistemde doğal nizamı bozduğunu, bu tahribatın da dünyaya tedavisi mümkün olmayan yaralar açtığını söyledi.
- "Kendi tarihlerini unutup bizim tarihimizle ilgili karar alıyorlar"
Türkiye tarihinde, insanların ve doğadaki tüm canlıların hizmetini görmek için kurulmuş yüzlerce vakıf bulunduğunu ifade eden Özhaseki, şöyle devam etti:
"Vatanından olmuş, çoluk çocuğunun elinden tutmuş, küçük bir valiziyle yollara düşmüş, denizlere açılan insanlar boğulurken, keyifle seyrediyorlar. Üstelik girdikleri ülkeye katkıda bulunacak, çalışıp ekmek parası kazanacaklar. Bu kişilerin yollarını kesmek için herşeyi yapıyorlar. Sonra da oturup kendi meclislerinde bazıları, kendi tarihlerini unutup bizim tarihimizle ilgili karar alıyorlar. Önce kendi geçmişlerine baksınlar, acaba kendi geçmişlerinde fırınlarda insanların yakıldığı ortamları onlar oluşturmadılar mı? Sabunluk denilen tabirler onların fırınlarda yaktığı insanlarla ilgili kullanılmadı mı? Bizim geçmişimizde Allah'a şükür utanacağımız hiçbir şey yok. İftiharla anlatabileceğimiz binlerce örnek var ama, ne yazık ki günümüzde böyle bir algıyı idare etmeye çalışıyorlar."
Bakan Özhaseki, Türkiye'nin dünyayı en az kirleten ülkelerin başında geldiğini vurgulayarak, "Sanayileşme hırsı ile gözü dönen ülkeler dünyayı kirlettiler. Biz bir taraftan kalkınacağız diğer taraftan çevreyi koruyacağız. Ülkemizin imzaladığı çevreyle ilgili anlaşmaların neredeyse tamamı son 14 yıllık AK Parti iktidarları dönemine denk geliyor" dedi.
Bakanlık olarak "Atık su arıtma eylem planı" hazırladıklarını da hatırlatan Özhaseki, bu plana göre tam bin 501 adet atık su arıtma tesisi yapacaklarını, 60 bin kilometre kanalizasyon yapımını planladıklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi çöp dağlarından, gaz patlamalarından kurtardık. 2003 yılında katı atık düzenli depolama tesis sayımız sadece 15’ti. 2016 yılı itibariyle bu sayıyı 81’e ulaştırdık. Bugün itibariyle bu tesislerle 49 milyon vatandaşımıza hizmet veriyoruz. Artık atık sularımızı arıtıyor, su kirliliğini önlüyoruz. 2002 yılına kadar belediye nüfusumuzun yüzde 35’ine atıksu arıtma hizmeti veriyorduk. Bugün bu sayıyı iki kattan fazla artırarak yüzde 80’e çıkardık.”
Özhaseki, Türkiye'nin dünyayı en az kirleten ve koruma noktasında en iyi noktada bulunan ülke olduğunu, sadece fiziksel kirlilikle değil, metropol şehirlerde yaşanan gürültü kirliliğiyle de mücadele ettiklerini anlattı.
Toplu açılış töreninde Erzurum, Nevşehir, Konya ve Silivri'ye canlı bağlantı yapılarak, yeni hizmete giren tesisler ve çevre düzenlemeleri için kurdele kesildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çeşitli belediyelere hibe edilen araçların temsili anahtarları, belediye başkanlarına takdim edildi.