“Türkiye’de İklim Değişikliği Alanında Kapasite Geliştirme Projesi”nin bir bileşeni olarak yürütülen “Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (AKAKDO) Sektöründe Gelişmiş Analitik Temelin Oluşturulmasına Yönelik Teknik Destek Projesi” ile, karbon yutak alanlarına ilişkin sera gazı emisyonlarının ve gideriminin hesaplanması için araziler hakkında gerekli bilgilerin belirlenmesi amaçlanmakta olup, proje kapsamında; AKAKDO Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi ve Analizi; AKAKDO Sektörü İçin Analitik Araçlar ve Kılavuzların Geliştirilmesi; İş Programı ve AKAKDO Raporlama Kapasitesinin Geliştirilmesi; Arazi Kullanımı ve Kullanım Değişikliği Mekansal Analizi; Arazi Kullanımı ve Kullanım Değişikliği İzleme & Raporlama çalışmaları gerçekleştirilecektir.
Projenin tanıtımının amaçlandığı ve ilgili kurumlar, sivil toplum kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, proje ekipleri ile üniversitelerden temsilcilerin katıldığı söz konusu Açılış Toplantısında, Orman ve Su İşleri Bakanlığı adına Müsteşar Yrd. Sn. Hüseyin Dinçer, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adına Tarım Reformu Genel Müdürü Sn. Burak Keser, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına Çevre Yönetimi Genel Müdür V. Sn. Sebahattin Dökmeci, AB Delegasyonu adına Sn. Tibor Sztarickai ve proje yüklenicisi adına AESA Genel Müdürü Sn. Gianluca Vedova açılış konuşmalarını gerçekleştirmişlerdir.
Açılış konuşmalarında iklim değişikliğinin, arazi kullanma sektörünün ve projenin önemi vurgulanmıştır. Konuşmacılar, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında önemli hedeflerden birinin sera gazı emisyonlarını ve tutumlarını dengelemek olduğunu ifade etmişler, bu bağlamda sera gazı envanterinde karbon tutumunun hesaplandığı tek sektör olan AKAKDO’nun öneminin altını çizmişlerdir.
Açılış konuşmalarındaki diğer bazı önemli hususlar şu şekilde özetlenebilir. Tarım ve ormancılık, iklim değişikliğini etkileyen ve ondan etkilenen önemli iki sektördür. Ülkemizde bu konuda iklim değişikliğine uyum ve sera gazı azaltımıyla ilgili birçok proje yürütülmektedir. Bu kapsamda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, arazi parçalanmasını engellemek için miras kanunu, arazi toplulaştırılması, organik tarım, iyi tarım uygulamaları ve modern sulama desteklemeleri hayata geçirilmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından başta ağaçlandırmalar ve sürdürülebilir orman idaresi olmak üzere birçok projeye destek verilmekte ve yürütülmektedir. Türkiye'de ormanlar 1990 yılında 28 milyon ton CO2 tutmaktayken şimdi bu rakam 54 milyon tona ulaşmıştır. Bu başarı sürdürülebilir ormancılık faaliyetlerinin bir sonucudur. Karbon emisyonuna neden olan yangın ve orman zararlıları ile mücadelede de önemli yol kat edilmiştir.
AKAKDO sektöründe sera gazı hesaplaması Orman Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüklerinin koordineli çalışması ile yürütülmektedir. Projenin bu anlamda her iki Bakanlığa da kapasite geliştirme yönünde önemli katkıları olacağı ifade edilmiştir.
Önemi vurgulanan diğer bir konu da kentleşme olmuştur. Günümüzde dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşamaktadır. Önümüzdeki 40 yıl içerisinde de kentsel nüfusun 2.8 milyar kişiyi aşması beklenmektedir. Bunun sonucunda örneğin 2030 yılında yerleşim alanlarının %250 oranında yani 1 milyon kilometrekare artması gerekecektir. İklim değişikliği ile mücadelede, yeşil alanları ile planlanmış doğru bir kentleşme yaklaşımı temel ve kritik bir çözüm yaklaşımı olarak görülmelidir.
AKAKDO sektöründe öne çıkan bir diğer arazi kullanımı da sulak alanlardır. Sulak alanlarda birikmiş olan karbon miktarı gezegendeki tüm karbonun beşte birini oluşturmaktadır. Bu, atmosferdeki toplam karbona eşit bir değerdir. Dolayısıyla başta turbalıklar olmak üzere sulak alanların korunması iklim değişikliği ile mücadalede kritik öneme sahiptir.
Açılış toplantısında ayrıca proje Takım Lideri Prof.Dr. Yusuf Serengil iş planı ve metotları hakkında detaylı bir sunum yapmış ve proje hakkındaki soruları yanıtlamıştır. Projenin, Bakanlıkların tüm ilgili birimlerince benimsenmesinin önemini vurgulamış ve sürekli gelişen ve değişen sera gazı envanter çalışmalarının proje sonrasında da devamlılığının sağlanması gerektiğinin altını çizmiştir.